Uzun zamandır aynaya her baktığımda saçlarıma karşı hayal kırıklığı yaşardım. Ne tarasam şekle girerdi, ne bakım yapsam kalıcı olurdu. Uçları yıpranmış, rengi solmuş, cansız ve mat bir görüntü… Her duş sonrası avuç avuç dökülen saç tellerini görmek moralimi sıfırlıyordu.
Her yolu denedim. Maske, yağ, serum… Ama ya ağır geldi ya da bir-iki gün etkili olup sonra eski haline döndü. Tam umudumu kaybetmek üzereyken sosyal medyada bir paylaşım dikkatimi çekti: “Saç bakım sütüyle tanıştıktan sonra saçlarım kendine geldi.” Ciddi ciddi düşündüm, “Süt mü yani? Gerçekten bu kadar etkili olabilir mi?” diye. Ama denemekten zarar gelmez dedim, içeriği temiz bir ürünü seçip başladım kullanmaya.
İlk farkı üçüncü yıkamadan sonra hissettim. Saçlarım yumuşak ama ağırlaşmamıştı. Tararken eskisi gibi direnç göstermiyor, kolayca açılıyordu. Saç diplerim nefes alıyor gibiydi, sanki yıllardır orada biriken yorgunluk bir anda temizlenmişti.
Zamanla koparak dökülmeler azaldı. En önemlisi de, saçlarım ilk kez sağlıklı görünmeye başladı; öyle yapay bir parlaklık değil, gerçekten içten gelen bir ışıltı vardı.
Bugün geldiğim noktada saçlarım artık her gün şekil vermeye ihtiyaç duymuyor. Kendi doğallığında dalgalanıyor, yumuşaklığı ellerimi şaşırtıyor. Meğer doğru ürünle tanışmakmış asıl mesele.
Eğer sen de umudunu yitirdiysen, belki de ihtiyacın olan şey klasik bakımlardan çok daha hafif ama etkili bir dokunuştur. Saç bakım sütü benim hikâyemi değiştirdi. Belki senin de hikâyen burada başlar.
Her yolu denedim. Maske, yağ, serum… Ama ya ağır geldi ya da bir-iki gün etkili olup sonra eski haline döndü. Tam umudumu kaybetmek üzereyken sosyal medyada bir paylaşım dikkatimi çekti: “Saç bakım sütüyle tanıştıktan sonra saçlarım kendine geldi.” Ciddi ciddi düşündüm, “Süt mü yani? Gerçekten bu kadar etkili olabilir mi?” diye. Ama denemekten zarar gelmez dedim, içeriği temiz bir ürünü seçip başladım kullanmaya.
İlk farkı üçüncü yıkamadan sonra hissettim. Saçlarım yumuşak ama ağırlaşmamıştı. Tararken eskisi gibi direnç göstermiyor, kolayca açılıyordu. Saç diplerim nefes alıyor gibiydi, sanki yıllardır orada biriken yorgunluk bir anda temizlenmişti.
Zamanla koparak dökülmeler azaldı. En önemlisi de, saçlarım ilk kez sağlıklı görünmeye başladı; öyle yapay bir parlaklık değil, gerçekten içten gelen bir ışıltı vardı.
Bugün geldiğim noktada saçlarım artık her gün şekil vermeye ihtiyaç duymuyor. Kendi doğallığında dalgalanıyor, yumuşaklığı ellerimi şaşırtıyor. Meğer doğru ürünle tanışmakmış asıl mesele.
Eğer sen de umudunu yitirdiysen, belki de ihtiyacın olan şey klasik bakımlardan çok daha hafif ama etkili bir dokunuştur. Saç bakım sütü benim hikâyemi değiştirdi. Belki senin de hikâyen burada başlar.