Ellerinle gün içinde neleri dokunup neleri taşıdığını hiç düşündün mü? Kapılar açarsın, suya girersin, temizlik yaparsın, bazen çalışırken sabunla haşır neşir olursun… Eller aslında sadece iş gören değil, hisseden, hatırlayan, anlatan birer uzuvdur. Bu yüzden ellerin üzerinde oluşan kaşıntı, çatlama, yanma ya da kızarıklık sadece bir cilt sorunu değil, günlük yaşamını etkileyen ciddi bir konfor kaybıdır. Ve bu rahatsızlık genellikle tek bir isme çıkar: Egzama.
Egzama, cilt bariyerinin bozulduğu, tahriş edici ya da alerjen maddelere karşı cildin kontrolsüz bir tepki verdiği inflamatuar bir deri hastalığıdır. Eller, gün içinde en fazla dış etkenle karşılaşan bölgeler olduğu için, egzamanın en sık yerleştiği yerlerden biridir. Özellikle el içi, parmak araları, el üstü gibi bölgelerde oluşan kaşıntılı, kızarık, kuru ve çatlamış görüntü hem fiziksel hem psikolojik olarak yıpratıcıdır. Çünkü eller hem görünürdür hem de her an hareket halindedir.
Elde egzama bazen bir sabah aniden çıkar, bazense yıllar içinde gelişir. Ama her iki durumda da altında yatan sebepler karmaşıktır ve çoğu zaman fark edilmez. Ciltteki bu hassasiyet bir anda ortaya çıkmaz, uzun süreli bir yıpranma ve tahriş sürecinin sonucudur. Peki ne sebep olur bu duruma?
Elde Egzama Neden Olur?
1. Sık sık suya maruz kalmak: Elleri sık yıkamak, deterjanlarla, sabunlarla sürekli temas etmek ciltteki doğal yağları yok eder. Bu yağlar aslında cildin nemi tutmasını ve dış etkenlerden korunmasını sağlar. Yağ bariyeri gidince cilt savunmasız kalır ve egzama gelişebilir.2. Kimyasal ürünler: Temizlik malzemeleri, bulaşık deterjanları, çamaşır suyu, el dezenfektanları ve hatta bazı parfümler, ellerin hassas derisinde zamanla iritasyona ve reaksiyona neden olabilir. Özellikle eldiven kullanılmadan yapılan temizliklerde egzama riski ciddi oranda artar.
3. Soğuk hava: Özellikle kış aylarında nemin düşmesi ve soğuk rüzgarın etkisiyle ciltte kuruma ve çatlama oluşur. Bu da egzamanın tetiklenmesine zemin hazırlar. Eldiven kullanmamak ya da nemlendirici sürmemek bu durumu hızlandırır.
4. Alerjik reaksiyonlar: Bazı insanlar sabun, metal, lateks, boyalar gibi maddelere karşı alerjik olabilir. Bu tür temaslar bağışıklık sistemini alarma geçirerek ciltte kızarıklık, kabuklanma ve yoğun kaşıntı ile kendini gösterir.
5. Genetik yatkınlık ve atopik yapı: Ailede egzama, astım veya alerjik rinit geçmişi olan bireylerde el egzaması daha sık görülür. Cilt doğuştan hassas olabilir ve dış etkenlere karşı toleransı düşük olabilir.
6. Stres: Vücudun genel bağışıklık sistemiyle bağlantılı olan egzama, özellikle stresli dönemlerde daha çok alevlenir. Stres, hormon dengesini bozarak ciltte inflamasyonu artırabilir.
7. Yetersiz bakım: Elleri yıkadıktan sonra kurulamamak, nemlendirici kullanmamak veya dış faktörlerden korumamak, cilt bariyerinin her gün biraz daha zayıflamasına neden olur.
Elde Egzamaya Ne İyi Gelir?
Hızlı çözümler yerine sürdürülebilir bakım rutini oluşturmak, egzamanın hem alevlenmesini hem de tekrarını önlemenin en etkili yoludur. İşte egzama ile mücadelede dikkat edilmesi gereken en önemli noktalar:1. Cilt bariyerini yeniden inşa et: Parfümsüz, alkol içermeyen, yoğun yapılı ve koruyucu içerikli el kremleri kullanarak cildin nem tutma kapasitesini artır. Özellikle seramid, gliserin ve shea yağı içeren ürünler cildi onarır.
2. Su temasını azalt: Temizlik yaparken mutlaka iç yüzeyi pamuklu eldiven kullan. Elleri sıcak suyla değil, ılık suyla yıka ve her yıkamadan sonra cildi kurulamayı ihmal etme.
3. Tahriş edici ürünlerden uzak dur: Evde temizlik yaparken eline sürdüğün her ürünün etiketini oku. SLS, alkol, amonyak ve sentetik kokular içeren ürünler egzamanın dostu değildir.
4. Doktor kontrolünde tedavi: Şiddetli vakalarda mutlaka bir dermatoloğa başvur. Kortizonlu kremler, bağışıklık baskılayıcı merhemler veya antihistaminikler doktor kontrolünde kullanılabilir.
5. Soğuk hava koruması: Kışın dışarı çıkarken yumuşak dokulu eldiven kullanmak, ellerin kurumasını ve soğukla teması azaltarak egzama ataklarını önler.
6. Stresten uzak durmaya çalış: Egzama sadece fiziksel değil, psikolojik tetikleyicilerle de beslenir. Düzenli uyku, dengeli beslenme ve basit stres azaltıcı rutinlerle atakları azaltabilirsin.
7. Besin desteği: Omega-3 takviyeleri, D vitamini ve probiyotik desteği, cilt bariyerinin güçlenmesine yardımcı olabilir. Beslenmeni gözden geçirmen, yalnızca iç sağlığına değil, cildine de iyi gelir.
Elde egzama bir gün içinde geçmez ama doğru yaklaşımla kontrol altına alınabilir. Buradaki en önemli konu; cildini tanımak, neyin tetiklediğini fark etmek ve ona göre önlem almaktır. Cildinle empati kurduğunda, o da sana daha sağlıklı, daha konforlu bir yaşam sunar.
