Saç Uzmanı
Moderatör
- Mesajlar
- 124
- Konum
- İstanbul
Merhaba,
Ben saç sağlığı alanında çalışan bir uzman olarak, özellikle yaz aylarında danışanlarımdan gelen şikayetlerin büyük kısmının renk solması, kuruluk, kırılma ve matlık olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü yaz mevsimi, saç için yalnızca estetik değil, aynı zamanda biyolojik stres yaratan bir dönemdir. Özellikle güneş ışınları ve deniz suyu, bu hasarın başlıca nedenleri arasında yer alır.
Güneşin yaydığı UVA ve UVB ışınları, ciltte olduğu gibi saç üzerinde de tahribat yaratır. Fakat saçın farkı, korunmasız olduğunda bu etkilerin çok daha hızlı görünmesidir. UV ışınları saç telinin en iç kısmı olan korteks tabakasına kadar ulaşarak, hem pigmentleri parçalar, hem de saçın doğal koruyucu tabakasını zayıflatır. Özellikle boyalı saçlarda bu etkiler daha da belirgin olur; saç rengi bir ay içerisinde 2-3 ton açılabilir, alt tonlar matlaşır ve renk dengesizlikleri oluşur. Bu süreçte saç teli üzerindeki renk molekülleri okside olur ve sonuçta saç “yıkanmış gibi soluk” görünür.
Ayrıca göz ardı edilen bir diğer etken de deniz suyunun yüksek tuz oranıdır. Tuz, saç teline yapışarak su moleküllerini dışarı çeker. Bu durum saçın hem nem kaybetmesine, hem de elastikiyetini yitirmesine neden olur. Kuruyan saç daha kolay kırılır, kopar ve şekillendirme sırasında ciddi zorluklar yaşanır. Üstelik tuzun alkalin yapısı saçın doğal pH dengesini bozar, bu da rengin daha da bozulmasına sebep olur. Özellikle sarı, platin ya da açık tonlara boyalı saçlarda bu durum istenmeyen renk yansımaları olarak karşımıza çıkabilir.
Peki bu zararları en aza indirmek için ne yapılabilir?
Öncelikle yaz aylarında saçınıza mutlaka güneş koruyucu içeren bakım ürünleri uygulamalısınız. Bu tür ürünlerde genellikle UV filtreleri, antioksidanlar (E vitamini, üzüm çekirdeği özü) ve doğal yağlar (hindistancevizi yağı, argan yağı, avokado yağı) bulunur. Bu içerikler, saç telinin dış yüzeyinde adeta koruyucu bir tabaka oluşturarak güneşin yıpratıcı etkisini azaltır. Özellikle havuza ya da denize girmeden önce uygulanan koruyucu spreyler, saçın tuzlu ya da klorlu suyla temasını minimize eder.
Buna ek olarak, denizden veya havuzdan çıktıktan sonra saçlarınızı bekletmeden durulamak, tuz veya klor birikintilerini saçtan uzaklaştırarak nem kaybını önler. Haftalık bakım rutinine yoğun nem maskeleri ve onarıcı saç serumları eklemek de, bu mevsimde saçın direncini artırmada son derece etkilidir.
Ayrıca basit ama etkili bir yöntem daha: şapka kullanımı. Doğrudan güneş ışınlarından koruyan şapkalar, sadece saçları değil saç derisini de UV ışınlarına karşı savunur. Özellikle saç ayrım çizgisinde oluşabilecek yanıkları ve soyulmaları engellemek için bu alışkanlık çok önemlidir.
Şunu da belirtmek isterim ki; yaz mevsimi saç için yalnızca bir tehdit değil, aynı zamanda doğru bakımla avantajlı bir yenilenme süreci de olabilir. Saçınıza gerekli korumayı sağladığınızda, mevsim sonuna geldiğinizde fark edilir biçimde daha sağlıklı, güçlü ve renk açısından dengeli saçlara sahip olabilirsiniz.
Siz bu yaz saçınızda nasıl bir değişim gözlemlediniz?
Güneşe ya da denize maruz kaldıktan sonra kullandığınız ürünler işe yaradı mı?
Yorum kısmında deneyimlerinizi paylaşarak hem kendinize not düşebilir hem de benzer sorunları yaşayanlara yol gösterebilirsiniz.
Unutmayın, her saç bir hikâye anlatır; önemli olan o hikâyenin sağlıklı bir şekilde yazılmasına destek olmaktır.
Ben saç sağlığı alanında çalışan bir uzman olarak, özellikle yaz aylarında danışanlarımdan gelen şikayetlerin büyük kısmının renk solması, kuruluk, kırılma ve matlık olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü yaz mevsimi, saç için yalnızca estetik değil, aynı zamanda biyolojik stres yaratan bir dönemdir. Özellikle güneş ışınları ve deniz suyu, bu hasarın başlıca nedenleri arasında yer alır.
Güneşin yaydığı UVA ve UVB ışınları, ciltte olduğu gibi saç üzerinde de tahribat yaratır. Fakat saçın farkı, korunmasız olduğunda bu etkilerin çok daha hızlı görünmesidir. UV ışınları saç telinin en iç kısmı olan korteks tabakasına kadar ulaşarak, hem pigmentleri parçalar, hem de saçın doğal koruyucu tabakasını zayıflatır. Özellikle boyalı saçlarda bu etkiler daha da belirgin olur; saç rengi bir ay içerisinde 2-3 ton açılabilir, alt tonlar matlaşır ve renk dengesizlikleri oluşur. Bu süreçte saç teli üzerindeki renk molekülleri okside olur ve sonuçta saç “yıkanmış gibi soluk” görünür.
Ayrıca göz ardı edilen bir diğer etken de deniz suyunun yüksek tuz oranıdır. Tuz, saç teline yapışarak su moleküllerini dışarı çeker. Bu durum saçın hem nem kaybetmesine, hem de elastikiyetini yitirmesine neden olur. Kuruyan saç daha kolay kırılır, kopar ve şekillendirme sırasında ciddi zorluklar yaşanır. Üstelik tuzun alkalin yapısı saçın doğal pH dengesini bozar, bu da rengin daha da bozulmasına sebep olur. Özellikle sarı, platin ya da açık tonlara boyalı saçlarda bu durum istenmeyen renk yansımaları olarak karşımıza çıkabilir.
Peki bu zararları en aza indirmek için ne yapılabilir?
Öncelikle yaz aylarında saçınıza mutlaka güneş koruyucu içeren bakım ürünleri uygulamalısınız. Bu tür ürünlerde genellikle UV filtreleri, antioksidanlar (E vitamini, üzüm çekirdeği özü) ve doğal yağlar (hindistancevizi yağı, argan yağı, avokado yağı) bulunur. Bu içerikler, saç telinin dış yüzeyinde adeta koruyucu bir tabaka oluşturarak güneşin yıpratıcı etkisini azaltır. Özellikle havuza ya da denize girmeden önce uygulanan koruyucu spreyler, saçın tuzlu ya da klorlu suyla temasını minimize eder.
Buna ek olarak, denizden veya havuzdan çıktıktan sonra saçlarınızı bekletmeden durulamak, tuz veya klor birikintilerini saçtan uzaklaştırarak nem kaybını önler. Haftalık bakım rutinine yoğun nem maskeleri ve onarıcı saç serumları eklemek de, bu mevsimde saçın direncini artırmada son derece etkilidir.
Ayrıca basit ama etkili bir yöntem daha: şapka kullanımı. Doğrudan güneş ışınlarından koruyan şapkalar, sadece saçları değil saç derisini de UV ışınlarına karşı savunur. Özellikle saç ayrım çizgisinde oluşabilecek yanıkları ve soyulmaları engellemek için bu alışkanlık çok önemlidir.
Şunu da belirtmek isterim ki; yaz mevsimi saç için yalnızca bir tehdit değil, aynı zamanda doğru bakımla avantajlı bir yenilenme süreci de olabilir. Saçınıza gerekli korumayı sağladığınızda, mevsim sonuna geldiğinizde fark edilir biçimde daha sağlıklı, güçlü ve renk açısından dengeli saçlara sahip olabilirsiniz.

Güneşe ya da denize maruz kaldıktan sonra kullandığınız ürünler işe yaradı mı?
Yorum kısmında deneyimlerinizi paylaşarak hem kendinize not düşebilir hem de benzer sorunları yaşayanlara yol gösterebilirsiniz.
Unutmayın, her saç bir hikâye anlatır; önemli olan o hikâyenin sağlıklı bir şekilde yazılmasına destek olmaktır.